20110120

"Faros" bazen öğütlerdir.

Dostlarının hediye ettiği tabloda yazan...



Sevdiklerimiz ve sevenlerimiz ile beraber olmak coşkuların en güzelidir, o an’ı hemen anılaştırır. Özellikle de vatanından uzakta, ulusal her anı ve değer özlemi burun direklerinizi sızlatmaya başladığı anda...

İşte böyle duygusal bir anda gördüm onu; dostlarımın evindeki duvarda.

Kaligrafik tarzı ve antik görünüşlü yapısı derin anlamına imgesel gizem de kazandırmıştı.

"Şefkat-ü merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol,
Sehavet-ü cömertlikte akarsu gibi ol,
Hiddet-ü asabiyette ölü gibi ol,
Tevazuu mahviyette ölü gibi ol,
Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol."
Mevlâna

Aslında Mevlana’nın “Yedi Öğüdü”nü bir bütün olarak veya kısmen duymuştum. Hatta, belki öğrenim hayatımda üzerinde de çalışmıştım. Ama etkisi böyle olmamış, olamamıştı...

Bu öğütleri yaşamına resmetmiş dostlarımın katkısı ile... Işığı gösterdi ki “Sevgi”, “Saygı” ve “Hoşgörü” hep el eledir; sürekliliği olan ve değer taşıyan ilişkilerde.

Bu tablo, veda ederken dostlarımızın sunduğu hediye oldu. Ve evimizde yerini aldı, “Faros”um oldu; önünden her geçtiğimde kendimi ölçüp, tarttığım bir referans noktası gibi... Ve bir gün bir mihenk taşı olmasını umut ederek...

“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!." sürekliliği olan ve değer taşıyan ilişkiler için; anladım...

Can EREL
08.08.2005


___________________________




Bugün başlayan 2012 Mevlâna Haftası ile ilgili okuduğum bir makalede yer alan, Mevlâna'nın “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser..” öğüdü  her zaman kullandığım, Kızılderilinin "Her ölümlü adı, anısı ve eseri son kez anılana kadar yaşar.." deyişi anlamına kişisel gelişim yönümde katkı sağlayarak,

  • Geleceğe ve gençliğe yönelik anı, eser bırakabilmek kişisel gelişmişlik ile ilgili,
  • Yaşamın “sağlıklı keyifle yaşamak ve çalışmak, iyi evlatlar yetiştirmek, mal mülk edinmek” anlamının daha da geliştirilebilir ve bu yönde çabaların kaynağının öldükten sonra, iyi ve güzel bir şekilde anılacağımız eserlerde gizli,
olacağını hatırlattı; bir kez daha..

Ve bir daha farkettim ki; yaşamın anlamı, insanların yararlanabileceği, sürdürülebilir “iyilik”tir; kimi için hastane, kimine okuldur; kimi için aşevi, kimine ağaçtır; kimi için kitap yazmak, kimine ilmin gelişmesini/yayılmasını sağlayacak bilimsel eserler bırakmaktır. 

Ne duruyorum  ki?..

Can EREL
02.12.2012

5 yorum:

  1. Ya ne oldugunu, ya nasil gorundugunu bilmek lazim ama....

    YanıtlaSil
  2. Onun için, dedim ya:
    "Öyle ise, düşünelim;
    * Kendimizi tanımak ve bilmek,
    * Bu süreçte kendimizin ve evrenin, ilahi güzelliklerinin ve sırlarının farkına varmaya başlamak,
    * İçimizin sevgi ile dolması,
    için.."
    Daha öğreneceklerim var...

    YanıtlaSil
  3. Ama dervis ne demis: "Dusun dusun .oktur isin" ;)

    Ayrica halk arasinda sabreden dervisin muradina eremeden geberdigi de soylenir ;)

    Neyse, ogrenmeye devam, cunku belki de surec hedeften daha onemli, zira cevaplari bugune kadar pek bulan olmamis ;(

    YanıtlaSil
  4. "Derviş" adı da ordandır, belki; dön baba dön...
    Bizim için farklı; "öğrenmek", "düşünmek" ve "eylem" aslolan.

    YanıtlaSil
  5. .
    “Come, come, whoever you are.
    Wonderer, worshipper, lover of leaving.
    It doesn't matter.
    Ours is not a caravan of despair.
    Come, even if you have broken your vow a thousand times.
    Come, yet again, come, come...”

    Rumi, Jalāl ad-Dīn Muhammad

    Rumi Commemoration

    Each year in December commemoration ceremonies are held in Konya, Turkey, for Rumi, the great 13th-century Sufi (Islamic mystic) poet and founder of the Mevlevi (Whirling) Dervish order.

    Rumi's death in mid-December 1273 (called Şeb-i Aruz (SHEB-ee ah-ROOZ) is considered his "wedding night," the night he departed this earthly life and was finally united in love with the Divine.

    ***

    Rumi (30 September 1207 – 17 December 1273) was a 13th-century Muslim poet lived in Anatolia, jurist, theologian, and Sufi mystic.

    Rumi's importance is considered to transcend national and ethnic borders.

    Turks, Iranians, Afghans, Tajiks, and other Central Asian Muslims as well as the Muslims of the Indian subcontinent have greatly appreciated his spiritual legacy in the past seven centuries.

    Rumi's poems have been widely translated into many of the world's languages and transposed into various formats. In 2007, Rumi was described as the "most popular poet in America."


    ***

    UNESCO: Representative List of the Intangible Cultural Heritage of Humanity - 2008
    http://www.youtube.com/watch?v=_umJcGodNb0


    ***

    Seven Advices of Rumi:

    In generosity and helping others be like a river
    In compassion and grace be like sun
    In concealing others’ faults be like night
    In anger and fury be like dead
    In modesty and humility be like soil
    In tolerance be like sea
    ...
    Either appear as you are, or be as you look.

    ...

    YanıtlaSil